2018 yılında piyasalarda sıra dışı fiyatlamaların olması yatırımcının 2019 yılında borsa, dolar, euro ve altın cephesinde fiyatlamaların ne olacağı sorularını hararetle yöneltmelerine neden oluyor.

2019 yılında borsa, dolar, euro ve altın sorusunu cevaplandırmadan önce fiyatlamaları etkileyecek gelişmelere genel çerçevede bir bakalım. Öncelikle TL’de dahil tüm gelişmekte olan ülkeler üzerinde kur baskısı oluşturan ABD doları ve FED politikalarının genel çerçevesini çizelim.

ABD’nin parasal sıkılaştırma kapsamında 2017 yılında başlatmış olduğu tahvil geri alımları ile piyasaya daha önce verdiği likiditeyi azaltma politikasının etkileri 2018’de değerli dolar olarak hissedildi. Aynı zamanda parasal sıkılaştırma kapsamında; 2018 yılı etabında 480 milyar dolar, 2019 ve 2020’de 600 milyar dolar ve 2021’de ise 350 milyar doların piyasadan çekilecek olması, dört yılda 2 trilyon dolar küreselde likidite azalması anlamına geliyor. FED’in parasal sıkılaştırmada radikal uygulamalarına AB’nin de kısmı olarak tahvil geri alımlarının eklenmesi ile gelişmekte olan ülkeler açısından ciddi finansman açığından bahsetmek gerekiyor.

ABD Çin ticari savaşları ve Türkiye

ABD ile Çin ticari savaşı yukarıda ki gelişmelere eklenince Türkiye’nin de arasında olduğu gelişmekte olan ülkeler için tablo daha da ağırlaşıyor. ABD tarafından Çin’den ithal edilen 200 milyar dolarlık ürüne uygulayacağı ek yüzde 10’luk ek vergi yükünün 2019’da yüzde 25’e yükseleceği belirtiliyor. Tepki olarak Çin tarafından ABD ürünlerine de ek vergi getirilmesinin de yaratacağı kaos ortamı ülke ekonomilerinin önünde olumsuz bir gelişme olarak duruyor.

Gelişmekte olan ülke paralarının değer kaybını azaltacak reçeteler ise mali disiplin, kamu harcamalarında tasarruf gibi acı reçetelerden oluşuyor. Bu tablodan Türk şirketlerinin karlarının ve ekonomisinin etkilenmemesi mümkün değil.

Türkiye’nin coğrafi riskleri ve dış politikada yeni konjonktür

Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler kategorisinde olması ve ekonomisinin dolara ve euroya olan bağımlılığı her ne kadar piyasalar için büyük baskılar yaratsa da 2019 yılını zorlaştıracak ciddi tehditler söz konusu. Mesela; jeopolitik riskler, TL değerinin düşük olması, faiz artışı, finansman açığı, cari açık, dış borç, reel sektörde ithal yarı mamül girdilerinin payının yüksek olması ve yerel seçim.

2019 yılı için borsa, dolar, euro ve altın ne olur sorgusuna net cevap verebilme de Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada ki jeopolitik gelişmeler (Suriye cephesi), dış politikada Rusya, İran, Çin ve ABD ile ilişkiler de yatırımları etkili olacak çok önemli faktörler arasındadır.

Borsaya yatırım yapmalı mıyım?

Borsaya yatırım yapmalı mıyım sorusunun cevabı hali hazırda 2019 yılında Türk ekonomisinde rahatlatıcı gelişmelerin yaşanmasına bağlı. Eğer ki ekonomide büyüme, enflasyon ve kur artışı Merkez Bankası’nın 2019 yılı hedefleri yönünde gelişirse Borsa yatırımcısı için karlı bir senaryodan bahsetmek mümkün. Hele de 2018 yılında tüm olumsuz senaryoların fiyatlandığı, 2018’e 116 bin endeksle giren endeksin TL bazında yüzde 20 ve dolar bazında yüzde 602a yakın ucuz kalması düşünüldüğünde ekstra bir gelişme olmadığı sürece borsa yatırımcısı için olumlu bir tablodan bahsedilebilir.

Euro mu Dolar mı

Kur tarafında ise ABD Merkez Bankası FED’in parasal sıkılaştırma politikaları çerçevesinde faiz artırımına devam etmesi, güçlü dolar politikası TL’yi 2019’da da zorlayacak görünüyor. AB Merkez Bankasının parasal sıkılaştırma politikalarına geçmesi ise bu senaryoda olumsuz faktörler arasında. Türkiye’nin jeopolitik risklerinde oluşacak pozitif/negatif gelişmeler, 2019 yerel seçimleri, cari açık, enflasyon, büyüme gibi makro veri setlerinde oluşacak iyileşme/kötüleşme de TL’nin değeri üzerinde etki yaratan unsurlar arasında yer alıyor. Yatırımcının bu riskler çerçevesinde döviz portföyü de oluşturması ya da karma fonlara yönelmesi alternatifler arasında olmalı.

Altın da yön yukarı mı dönecek?

2018 yılı ons altın yatırımcısı için kayıpların derin yaşandığı bir yıl oldu. Özellikle de güçlü dolar senaryosunda. 2018 yılına 1320 dolar ile giren altına 2018 yılı içinde 1200 dolarlın altı test edildi.   2019 yılında da güçlü doların gölgesinde kalırsa ons altın için pozitif gelişmelerden bahsetmek zor. Tüm bunlara rağmen ise çift yönlü piyasalarda yatırım avantajı ve hedge imkanı yatırımcının ons altında oluşacak yatırım fırsatlarını yakalamasını ve risklerden korunmasını sağlayacaktır.

Borsa, dolar, Euro ve altın da başarılı strateji doğru tahmin

Borsa mı, dolar mı, Euro mu veya altın mı alayım diyen yatırımcılar için aslında bambaşka bir stratejiden bahsetmek istiyorum: Tüm bu varlıkların yönünü doğru tahmin etmek! Çünkü günümüz finansal piyasalarında Borsa’da, VİOP’ta ya da Forex’te işlem gören tüm enstrümanların hem yükseliş yönüne hem de düşüş yönüne yatırım yapmak mümkün. Fiyatların düşeceğini öngörüp satım pozisyonu açarak daha düşük fiyattan pozisyonu kapatmak da aynı fiyatların yükselişinde olduğu gibi kazanç imkânı sunuyor. Piyasanın nabzını günlük, anlık, haftalık analiz ve raporlar ile tutmak ve doğru stratejiler geliştirmek yatırımın başarısı için çok önemli.

GCM Menkul avantajları ile yatırım imkânı

Sermaye ve finans piyasalarında yatırımcının fiyatların hem yükselişine hem düşüşüne yatırım imkanı ve düşük maliyet avantajı gibi piyasa özellikleri yatırım çeşitliliğini artırıyor. İşte bu yönde de sektörün ödüllü ve lider kurumu GCM Menkul Kıymetler üstün müşteri memnuniyeti odaklı müşteri temsilcileri, piyasa uzmanları gelişmiş işlem platformları ile yatırımcının yanında. Daha fazla bilgi için www.gcmyatirim.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.