Ekonomik büyüme ülkelerin ekonomik gücünde ve refahında kilit sözcüktür fakat açıklanan ekonomik büyüme rakamları bazen piyasaya ya da hane halkına yansımaz. Bu durumda ekonomik büyüme nedir, ekonomik büyüme nasıl olursa piyasalar yansır, ekonomik büyümden borsa – TL – faiz üçlüsü gibi piyasa unsurları nasıl etkilenir, ekonomik büyümeden sektörler nasıl etkilenir ya da kişi başına gelire nasıl yansır gibi ekonomik büyüme merkezli bir çok soru gelebilir.

Ekonomik büyüme nedir sorusunun cevabını verirken biz daha çok piyasalara yansıması üzerinde duracağız.

Ekonomik büyüme nedir?

Ekonomik büyüme bir ülkenin ekonomisinin oluşturan tüm unsurların büyümesidir. Ekonomik büyümenin olup olmadığı ise baz yıla ya da bir önceki yıl verileri karşılaştırılarak bulunur.

Ekonomik büyüme eşittir GSYİH, GSYH, kişi başı gelir…

Ekonomik büyüme genelde GSYİH olarak anlatılır hatta birçok makro veride direkt olarak ekonomik büyüme karşısında GSYİH ve GSYH kısaltması vardır. Dolayısıyla bu iki kısaltmayı ve ekonomik büyümede takip edilen milli gelir, kişi başı gelir, yurt içi gelir, reel ekonomik büyüme gibi tanımların da üzerinde duralım.

Ekonomik büyümede kullanılan GSYİH kısaltması gayrisafi yurtiçi hasıla kelimelerinin baş harflerinden üretilmektedir. GSYİH; ülke sınırları içerisinde genellikle bir yıl olmak üzere belli bir zaman aralığında üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin para birimi cinsinden değerini gösterir. Belli zaman aralığı genellikle yıllık olarak kullanılır.  Formülü şudur;

GSYİH = tüketim + yatırım + devlet harcamaları + (ihracat – ithalat)

Ekonomik büyümenin ölçümlendiği formüllerden bazıları da şunlardır;

Safi Yurt İçi Hasıla= GSYİH -Amortismanlar

Yurt İçi Gelir = Safi Yurt İçi Hasıla – Dolaylı Vergiler + Sübvansiyonlar

Millî Gelir = Yurt İçi Gelir + Net Dış Dünya Faktör Gelirleri

Kişisel Gelir = Millî Gelir + Transfer Ödemeleri – (Kurumlar Vergisi+ Dağıtılmayan Kurum Kârları +Sosyal Sigortalar Kesintileri)

Harcanabilir Kişisel Gelir= Kişisel Gelir – Kişisel Gelir Vergisi

Ekonomik büyüme rakamları ise her yıl Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yıl içinde 3 aylık, 6 aylık, 9 aylık ve yıllık olmak üzere dört periyotta açıklanır. Büyüme rakamları önceki dönemlerle çeyreklik periyotlarda ve yıllık periyotlarla karşılaştırılır. Ayrıca enflasyondan arındırılarak da reel büyüme ve döviz bazında da ekonomik büyüme rakamları açıklanır.

Ekonomik büyümede yanlış algılar

Ekonomik büyüme rakamları ekonomistler tarafından farklı bakış açıları ile yorumlanabilir fakat ekonomik büyümede konsensüs üretim bazında miktarsal büyümedir. Mesela bir ülke bir önceki yıl 100 bin ton zeytin üretmiştir. Zeytin fiyatı 15 TL’dir. Ülkenin zeytin geliri 1,5 milyon TL’dir. Bir sonraki yıl 90 bin ton zeytin üretmiş ve zeytin fiyatı 20 TL olmuştur. Zeytin geliri 1,8 milyon TL olmuştur fakat reel anlamda ülke büyümüş müdür? Örneği otomotiv, gıda, tarım gibi bir çok sektör için genişletmek mümkündür.

Fiyatlar genel seviyesinin yükselmesi ile artan büyüme, fiyat artışından arındırıldığında ekonomik küçülmeyi göstermektedir. Ekonomik büyüme de uzmanların refah artışından bahsetmesi, piyasaların olumlu etkilenmesi, TL’nin değer kazanması için önerilen ekonomik büyüme modeli reel ekonomik büyümedir. Dolayısıyla ülke refahına yansıyan, piyasaların gelişmesine katkı sağlayan ve TL’nin diğer para birimleri karşısında güçlenmesine katkı sağlayan ekonomik büyüme modeli reel ekonomik büyümedir.

Türkiye’nin son on yılda dolar bazında büyümesi ve dolar bazında kişi başına düşen milli gelir aşağıda ki şemada görülüyor. Bazı yıllarda dolar bazında bir önceki yıla göre büyüme artışının kişi başı milli gelir rakamına yansımadığı izleniyor.

TÜRKİYENİN SON 20 YILDA NASIL BÜYÜDÜ?

Yıl           GSYİH ($)            Kişi Başına GSYİH

1998      270,946,851,959               4,338

1999      247,543,704,782               3,907

2000      265,384,360,328               4,129

2001      196,736,197,787               3,019

2002      230,494,219,971               3,492

2003      304,901,341,485               4,565

2004      390,386,833,065               5,775

2005      481,496,930,643               7,036

2006      526,429,394,293               7,597

2007      648,753,606,282               9,247

2008      742,094,394,984               10,444

2009      616,703,324,770               8,561

2010      731,608,367,458               10,003

2011      773,979,672,027               10,428

2012      786,282,516,717               10,459

2013      823,044,427,528               10,822

2014      799,369,750,354               10,395

2015      861,467,000,000                 9,257

2016      856,791,000,000               10,80

2017     851,231,000,000                  10,59

Ekonomik büyüme göstergesine getirilen eleştiriler

Ekonomik büyüme (GSYİH) verisinin ülke refahı ile ilişkilendirilmesine küresel bazda ekonomistler tarafından getirilen birçok eleştiriler söz konusudur. Bu yüzden de Birleşmiş Milletlerin İnsani Gelişme Endeksi ülke refahındaki gelişmeyi gösteren en iyi ölçümleme olarak gösterilir.

GSYİH’ya getirilen eleştirilen başında ise kara para ve kayıt dışı ekonomiyi hesaplamaz dolayısıyla kayıt dışıların çok olduğu ekonomilerde ülke refahı tam ölçümlenemez. Yine ayni çalışmalar, para getirmeyen işlerde çalışan özellikle kadınların ve çocukların ekonomiye katkıları ölçümlenmez.

GSYİH fakir ile zengin arasında ki gelir farklılığını ölçümlemez. Ayrıca ülkede deprem sel, çevre düzenleme, tamir bakım gibi yenileme ve iyileştirme harcamaları da ekonomik büyümeyi artıran fakat gerçekte yaşam standartlarını artırmayan fiktif büyümeye neden olur. Ekonomik büyümeyi besleyen sağlık harcamaları, tüketim harcamaları, kısa ömürlü mal tüketimi alışkanlığı gibi giderler kalemi oluşan ekonomik büyüme sağlıklı değildir.

Ekonomik büyüme ve diğer makro ekonomik veri setlerinin analizi ve doğru yorumlanması yatırımlarınız daha başarılı sonuçlar üretmesi açısından çok önemlidir. Daha fazla bilgi için www.gcmyatirim.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz!